Doğum, sadece hamileliğin fizyolojik olarak bitmesi demek değildir. Kadının vücuduyla ve ruhuyla yaşadığı, hayatındaki en önemli deneyimdir.
Kadınlar uzun süren ve zor geçen dramatik doğum hikâyelerini bir kahramanlık öyküsü gibi anlatırlar. Kolayca yaşanan doğumlar ise, nedense anlatılmaz. Doğum için edilen temenniler de pek iç açıcı değildir: “Allah bir avazda kurtarsın,” gibi. Kadınlar, her zaman doğumun sancılı olduğunu duydukları için korkarlar.
Doğum her zaman sancılı olmaz. Bazı kadınlar hiç farkına varmadan ilaç ve anestezi yardımı olmadan bebeklerini dünyaya getirirler; bazı kadınlar ise normal sancı çekerler. Bazı kadınlar doğum süresi boyunca sancılanırken, bir kısmı yalnızca ağrıyı doğumun sonlarına doğru hissederler. Her kadın için doğum, bireysel bir deneyim ve mucizevi bir tabiat olayıdır. Yeryüzündeki canlıların büyük bir kısmı benzer şekilde doğumlar yaparak, varoluşlarını sürdürürler. Hayvanların anatomik olarak insandan farklı olan yapıları ve bilinç seviyeleri, üreme ve doğum zamanlarını içgüdüsel bir doğallık ve kolaylıkla yapmalarını sağlarken; insana özgü bilincin, yalnızca kendisinde bulunan soyutlama özelliği sebebiyle, çevresel faktörlerden olum lu veya olumsuz etkilenmesi mümkündür. Doğa toplumları ve modern toplumdaki kadın için de hamilelik ve doğumun taşıdığı anlam farklıdır. Doğa toplumlarındaki kadınlar, bebeğin doğumunu doğal bir tabiat olayı olarak yaşarlar ve kadınlar arasında bir dayanışma vardır. Doğum esnasında birbirlerine nasıl yardım edeceklerini bilirler. Modern toplumlarda ise doğal uygulamaların yerini öğrenilmiş, sistemleşmiş yöntemler almış ve böylece de kadınlar kendi bedenlerine inançlarını kaybetmiş, birbirlerine yardım etmek yerine birbirlerini korkutur hale gelmişlerdir.
Oysa ki kadınların yüzyıllardır birbirlerine aktardıkları bilgi şifreleri hücrelerinde mevcuttur, vücutları nasıl doğum yapacağını bilir. Ayrıca hamilelik ve doğum sırasında olabilecek aksilikler doktorunuz tarafından gereken müdahale uygulanarak önlenebilir. Normal doğum yapmanıza engel durumlar varsa, bu durumda da sezaryenle bebeğinizi dünyaya getirebilirsiniz. Ancak her şey yolunda gidiyorsa, normal doğum yapmamanız için hiç bir neden yoksa, hamilelik boyunca vücudunuzun doğum için yaptığı hazırlığa siz de katılmalı ve hazırlanmalısınız.
Bu hazırlık, önce doğru bilgilere ulaşmakla başlar: bu kitap veya kurslar aracılığıyla, hamilelik, bebeğin an ne karnındaki gelişimi, doğum, doğumu kolaylaştıracak, zihni ve bedeni hazırlayan çalışmalar, yeni doğmuş bebeğin özellikleri, bakımı ve emzirme konularında edineceğiniz bilgi ve becerilerin çok işe yaradığını, yaşayarak göreceksiniz.
Korkudan kurtularak, bedeninize, kendi bilgi ve sezgilerinize, varoluş mucizesine inanarak, muhteşem bir doğum deneyimi yaşayıp, bebeğinizi kucaklayabilirsiniz. Bebeğiniz sizin kucağınızdan aldığı güven duygusunu içselleştirerek, özgüven duygusu yüksek bir birey olacaktır.
Her ne kadar doğum ile ilgili teorik bilgileri burada sizlere veriyor olsam da her doğumun kendine özgü ve benzersiz bir kişisel deneyim olduğunu unutmayın. Vücudunuz hamilelik boyunca kendini bu finale hazırlamaktadır. Ruhsal olarak da kendinizi hazır hissetmelisiniz. Bunun için, özellikle doğuma yakın günlerde nefes egzersizlerini bolca tekrarlayın, bu sırada hissettiğiniz duygularınızla yüzleşin. Korkuyorsanız neden korktuğunuzu anlamaya çalışın; korkunuzu, endişelerinizi inkar edip bastırdığınız sürece onlar daha da artarak doğum anında karşınıza çıkar ve sizi kısır bir döngü içine alır. Nefes egzersizlerini uygularken bu tür duygular açığa çıkacaktır ve onlarla yüzleşip, geride bırakmak, doğum anında kendinizi bırakmayı ve doğayla işbirliği yapmanızı kolaylaştıracaktır. Ruhsal enerjinizi bozacak, görüntü, anlatım ve kişilerden uzak durun. Kendinize ve doğanın gücüne inanın…
Doğum nedir?
Doğum en az 28 haftalık bir hamilelik sürecinden sonra bebeğin rahim dışına çıkması olarak tanımlanır. Bebek, daha erken doğmuşsa, rahim dışında yaşama yeteneğini kazanmamış olduğu için bu durum düşük olarak adlandırılır. Ancak günümüzde, gelişen tıp ve teknoloji sayesinde erken haftalarda doğan bebeklerin de yaşama olasılığı artmıştır.
Normal doğum nedir?
Normal doğum 38.-42. gebelik haftaları arasında, kendiliğinden başlayan bir eylemle, başla gelen tek bir bebeğin anne ve bebeğe zarar vermeden rahimden vajinal yolla canlı olarak doğmasıdır. Normal doğumda, bebek doğduktan otuz dakika sonra plesanta ve zarları da kendiliğinden rahimden dışarı atılır.
Doğum ne zaman olur?
- Normal bir gebelik süresi son adet başlangıç gününden itibaren 280 gün ya da 40 haftadır.
- Hamilelerin beklenen doğum tarihini içine alan hafta doğum yapma olasılığı % 80’dir.
- Normal zamanında doğum 38.-42. haftalar arasında herhangi bir zamanda gerçekleşebilir.
Sevgiler, Ayşe Öner