Haberler

MEMEDEN AŞKLA AYIRMA

Türkiye’nin sayılı Uluslararası Emzirme Danışmanlarından çok sevgili Doç.Dr. Güliz Onat’ın; size çok faydalı olacağını düşündüğüm yazısını paylaşıyorum… Özellikle bu uzun tatil döneminde, emzirmeyi bırakacak anneler için çok özel bir yazı… Keyifli okumalar…  Sevgiler, Ayşe Öner


Memeden Aşkla Ayrılma…. 

Emzirmenin bir aşk olduğuna inanıyorum. Sloganım haline gelen “aşkla besle” köklerini bu inancımdan almıştır. Emziren annenin bebeğine, bebeğinin de ona sırılsıklam aşk ve tutkuyla bağlı olduğuna neredeyse her seansımda şahitlik ediyorum. Bu süreçte aşk bitmeden yani aradaki bağa zarar vermeden memeden ayırmak oldukça önem kazanır.

Ben memeden ayırmanın en doğru ZAMANIN hem anne, hem de bebeğin ortak karar verdiği bir zaman diliminde olmasından yanayım. “Ayırma” çoğu kez bebeğe yapılan bir şeymiş gibi ve olumsuz bir anlam ifade eder. Oysaki bir pediatrist olan ve sekiz çocuğu olan doğal ebeveynlik kavramının mimarı Dr. William Sears (2011) ayırmanın, sadece “bir ilişki biçiminden, diğerine yolculuk” olarak anlamlandırılması gerektiğini belirtir ki, ben de ona katılıyorum. Bebeğin bir gelişim dönemini tamamlayıp, diğer dönemine geçmesidir. Makalemin geri kalanında “ayırma” kelimesinin olumsuz çağrışımını biraz daha olumluya çevirmek için “memeden aşkla ayırma” ifadesini kullanacağım.

Memeden aşkla ayırmada iki önemli faktörü tartışmak istiyorum:

1- Ne zaman aşkla ayırmalı? Yani kadar süre emzirmeli?

2- Nasıl aşkla ayırmalı? Ayırma yöntemi ne olmalı?

İkinci sorudan başlayıp, bilgi aktarımı yaptıktan sonra zaten sizlerin kafasında birinci sorunun cevabı kişiselleşmiş olacaktır. Nasıl memeden ayıracağınızı söylemicem çünkü bunu teşvik etmek istemiyorum ve her anne-bebek çiftine özel yöntemler kullanmak gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle “Memeden aşkla ayırma” adında bir program geliştirdim… (http://emzirmedanismanligi.com/?hizmetlerimiz-3/memeden-ask-la-ayirma-programi-209.html).

Ancak ayırırken neler yapılmaması gerektiğini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamak isterim.

Nasıl aşkla ayırabilirim? Yöntemler nelerdir?

Bu konuda pek çok yaklaşım var. Aşağıda benimsediğim iki yaklaşıma değineceğim. Mesela “bebek önderliğinde ayırma” (Baby Leading Weaning) yaklaşımı; bebeğin istediği zaman, kendiliğinden memeyi bırakmasını savunur. Bebeğin gündüz uykularını bırakması gibi, büyüdükçe elbiselerinin kendiliğinden rafa kalkması gibi, kendiliğinden, kendi doğallığı içinde. Bu bir gelişim aşaması ise ne zaman bir diğer aşamaya geçeceğine o karar verecek, hem de bizler gibi planlayarak değil, kendi doğallığı içinde yapacak bunu.

Kademeli ayırma yöntemi de; daha çok annenin kararıyla bıraktırma denilebilir. Aniden kesmemeyi savunur. Emdiği süre boyunca meme onun için sadece bir besin kaynağı değil, çok ötesinde bir sevgi objesidir de aynı zamanda. Onu sevgi objesinden aniden ayırmak, travmatik izler bırakabilir, anne-bebek bağına yani güven ilişkisine zarar verebilir. Hele ki meme ucuna salça sürmek, acı sürmek, tiksindirerek koparmak, onun korku hafızasında yer edinecektir. Zevk aldığı bir nesnenin, daha sonra onun canını yakması mesajının kodlanmasına neden olabilir. Birden memeden kesme yöntemleri, tüm hayatı boyunca kullanacağı “güven” duygusuna zarar verebilir. Annenin kendisini reddetmesi, onu sevmediği, istemediği  algısını yaratabilir. Bu nedenle andien bırakmak yerine, kademeli bırakma yöntemleri daha çok önerilmektedir.

Peki ya annenin hisleri, ihtiyaçları?

Buraya kadar hep bebek açısından baktık. Peki emzirmenin ikili bir takım çalışması, anne ve bebeğin aktif eşler olduğunu savunuyoruz ya; peki ya anne yorgun, uykusuz, bitkin düşmüşse ve artık emzirmek istemiyorsa? Ya da çok daha farklı özel bir sorunu varsa? Belli bir süre emzirdikten sonra sırf mahalle baskısından dolayı emzirmeye kendini mecbur hisseden annenin duygu ve ihtiyaçlarını yok mu saymalıyız? Bunun en güzel örneğini hikayelendirme yoluyla bir form sitesinde rastladığım sevgili Gülüş Türkmen’in kendi cümlelerinden alıntı yaparak sunmak isterim:

“Tek anlamadığım husus, sanki meme vermemişim gibi bir muhabbet yapılması. Arkadaşlar, klinik olarak çocuğa gerekli olan 6 ayı haydi haydi geçirip, 1 yıl meme vermiş kişiye süt esirgiyor muamelesi yapmamalı ama. :)) İlk cevapları okuduğumda “mahalle baskısından” emzirmeye devam etmeye karar verme noktasına geldim, fakat sonra aykırı bir ses geldi, derken iki ses. Ve gördüm ki iş bir yıldan sonra annenin kendi duygularına, hazır olup olmadığına kalmış. Şimdi hazır olmazsam bir daha hiç olamam.”

Demek ki bu takımın bir parçası olan annenin ihtiyaç ve hazır oluşluğunu da göz ardı etmemeliyiz. Ve alınan kararlara saygılı olmalıyız. Ben bir uzman olarak nasıl ki bir annenin bebeğini besleme seçimine saygı duyuyorsam, memeden ayırma kararına da saygılıyım ve mahalle baskısının bu anlamda olumsuz etkileri olduğunu düşünüyorum. Uzman olarak tavsiyelerimi yapar, uluslararası kurumların tavsiyelerini anneye aktardıktan sonra, kararı ona bırakır ve yaptığı seçim konusunda onu desteklerim.

Zamanlama?

En doğru zaman ne olmalı? Bu soruya da hem dini açıdan, hem uluslararası kuruluşların önerileri aktardıktan sonra, kararı artık size bırakıyorum. Ancak en yanlış zamanları belirtmek, belki karar almanızda yardımcı olabilir.

– Çocuğun bir gelişim aşamasından diğerine geçtiği (diş çıkarma gibi, aşı olma gibi) ya da yaşamında rutininin dışına çıktığı dönemler (bakıcı değiştirme, ev değişikliği vb )

– Annenin işe başlama ve memeden kesmeyi anda yapması

Dini açıdan Bakara suresi yol gösterici olabilir “Anneler, çocuklarını iki tam yıl emzirsinler. Bu, emzirmeyi mükemmel şekliyle uygulamak isteyenler içindir. Annelerin, münasip şekilde yiyeceğini giyeceğini sağlamak, babanın görevidir. Hiçbir kimse takatinin dışında bir görevle yükümlü tutulmaz. Çocuk yüzünden ne annesi, ne de babası zarar görmemelidir.” (Bakara, 2/233). Yani tüm tarafların ihtiyaçlarına duyarlılığı esas almış. Ayrıca dinimiz anne sütü ile beslemeyi destekler, aynı sürede “Fakat anne baba aralarında görüşüp anlaşmaya vararak, iki yıldan önce, çocuklarını sütten kesmek isterlerse, kendilerine bir vebal yoktur. Şayet çocuklarınızı başkalarına emzirtmek isterseniz, kendilerine vereceğiniz ücreti münasip tarzda ödemek şartı ile, bunda da size vebal yoktur” der.

Amerikan Pediatristler Birliği bir yıl, Dünya Sağlık Örgütü ve Unicef EN AZ iki yıl ve üzeri diyerek, maksimum süre koymayıp, ucunu açık bırakarak, kararı anne&bebek çiftine bırakır.

Uzun ya da kısa emzirmenin birbirine üstünlüğü var mı?

Ne kadar uzun emzirirseniz, meme kanserine yakalanma oranının azaldığını araştırmalar göstermiştir. Ayrıca ek besinlere geçildiğinde; bu besinlerin düşük demir içermesi ve anne sütündeki demirin emilimini azalttığını da biliyoruz. Ek besinlere geçiş sırasında demirden zengin besinleri kullanmaya özen gösterilmelidir.

 Uzman tavsiyelerine kulak asmayın.

Memeden ayırma konusunda bazı uzmanların tavsiyelerine internetten şaşkınlık içinde okudum. Mesela 30 ay sınırını verenler, 30 aydan sonra emzirmeyi “alışkanlık” olarak niteleyenler, besin ihtiyacını karşılamadığını savunanlar var. Oysaki anne sütünde bulunan antibakteriyel özellikler, halen salgılanmaya devam ediyor ve bu özellikler çocuğun yediği diğer hiç bir gıdada mevcut değil !

Uzun süreli emzirmenin “emzirme bağımlılığı”na yol açacağını, çocuğun 1 yaşından fazla emzirilirse bu döneme takılı kalıp, pasif bağımlı hale geleceğini söyleyen ruh sağlığı uzmanlarına rastladım. Uzmanlar, gördükleri vakalardan yola çıkarak hareket ederler ancak onların gördükleri en zor ve sıra dışı, uzman yardımı almasına varacak derecede başka sorunları da olan vakalardır.

Memeden bırakma kararını “çocuğunuzu takip eden doktora bırakın” diyen uzmanlarımız var. Şaşkınlık içindeyim. Elbette doktorunuzun görüşleri önemli, karar alırken dikkate alabilirsiniz ancak çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız, ihtiyaçlarını en iyi siz belirlersiniz. Emzirmek sadece beslemek demek değil, bebeğinizin güven ve sevgi ihtiyacını da karşılamaktır.

Ben dahil hiç bir uzmanın tavsiyelerini kendi beyin süzgecinizden geçirmeden uygulamayın. Uzmanlar, bebek bakımını bir bilim gibi algılar, bebeği de bir “proje”. Oysaki bebek bakımı bir sanattır ve bebeklerde ihtiyaçları olan “insan”dır. Tıpkı onu emziren annenin de insan olması ve kendine özel ihtiyaç, duygu ve hazır oluşlukları gibi.

 Kıssadan Hisse

Memeden ayırma kararı, “ne zaman, nasıl ayırmak” gerektiği önemli bir karardır. BİREYSEL yöntemler uygulamak gerekir. Emzirmenin kesilmesi için doğru bir zaman yoktur. En önemlisi bebeğin ve annenin “hazır hissettiği” zaman doğru zamandır.

Emzirmenin kesilmesi aşamasında kendinizi üzgün, yalnız, suçlu veya depresif hissetmeniz son derece doğal. “Bu dönemde bebeğinizi daha fazla kucağınıza alın ve emzirmenin kesilmesinin büyümenin bir basamağı olduğunu hatırlayın.” İleri yardım için desteklemeye hazır olduğumu unutmayın:

(http://emzirmedanismanligi.com/?hizmetlerimiz-3/memeden-ask-la-ayirma-programi-209.html).

 

Doç.Dr. Güliz ONAT, Associ.Prof.
Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği, Gynecologic&Obstetric Nursing
Uluslararası Emzirme Danışmanı, IBCLC
Pilates Eğitmeni, Pilates Instructor

 

 

 

 

Check Also

Emzirme

Emzirme en eski ve kadim besleme şekli olup, bebeğiniz için türüne özel, vücudunuz tarafından bebeğinizin …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir