Haberler

Yemek Protestosu

Bebeklerin yemekleri ve beslenme yetenekleri kendi karakterleri kadar şahsidir. 6 aylık bir bebeğin midesi katı gıdalar için isteksiz olmasına rağmen zorlayarak veya biberonla içirerek midesine doldurmuyoruz ve eğer bebek 6 aylıkken bu yemekleri kabul etmezse başarısız olduğumuzu da düşünmüyoruz. İyi beslenme bebeğin şahsi gelişiminin ve bağırsaklarının hazır olmasının bir araya getirilmesidir, bu da BEBEKTEN BEBEĞE DEĞİŞİKLİK GÖSTERİR. Bebeğin beslenme işaretlerini okumak, dereceli olarak katı yiyecekler sunmak ve kendi kendine beslenmesi için cesaretlendirmek bebek beslenmesinin temel prensipleridir.Bebeğin dil hareketleri ve yutma yeteneği katı gıdaların ertelenmesi için ilk işarettir.Mesela diliyle iter….

Bebeklerin sadece ağızları değil, mide ve bağırsakları da 6 aydan önce ek gıdalara hazır değildir ancak 6. Aydan sonra birçok sindirim enzimleri harekete geçer, çocuk doktorları ve alerji uzmanları ailede köklü bir alerji tarihi varsa katı gıdaların erken verilmesini tavsiye etmemektedir. Olgunlaşmış bağırsaklar da immunglobulin IgA proteini salgılar ve bu sayede bağırsaklar geçirilmemesi gerekenleri atar, gerekli olanları içeri alır. (inek sütü, soya fasülyesi,buğday erken verildiğinde alerjiye sebep olan en genel besin örnekleridir.) Bebeğin ilk 6 ila 9. Aylar arasında ihtiyaç duyduğu en değerli besin anne sütüdür. Anneler katı gıda vermede bebeklerinden daha hevesliler maalesef… Bebeğinizin ilk kaşığı da sizin parmaklarınız olmalıdır, bu yumuşak, doğru sıcaklık derecesinde, bebeğin tanıdığı ve güvendiği bir anne elidir. Ayrıca parmaklarınız yemeğin sıcaklığını da kontrol etmek için doğru seçimdir. Bebeğinizi masaya oturtun yemek yemek sosyal bir ilişkidir.Size bakar, çiğnemeyi ve ağzını yemek için açmayı öğrenir ve yemek tabağınıza uzanıp yemeğinizden almak isteyebilir veya da kaşığınızı çatalınızı tutmaya çalışır. Eline plastik bir kaşık verebilirsiniz, belki de o, yemekten çok kaşıkla tabağınızın kenarına vurarak yeni bir oyun keşfetmenin tadını çıkaracaktır.

Çocuğun gelişimi ve davranışları hakkında bilgi sahibi olmak çok önemli. Ben uzun yıllar yeni doğan hemşireliği yapmıştım 1997 yılında “Ayşe Öner Hamile Eğitim Merkezi” ni kurduğumda küçük , sadece kursuma gelen ve ihtiyacı olan çalışan annelerin bebeklerine 0 ila 3 yaş arasında bakım yapabileceğim bir kreş açmıştım.Böylece hayatımın en öğretici, eğlenceli, stresli, sevgi ve neşe dolu 7 yılını çocuklarımla geçirdim, hepsi birer şahsiyetti, böylece çocuk davranışları ile ilgili pek çok şeyi de yaşarak öğrendim. İlk yıl onların nasıl büyüdüklerini, tombik yanaklarını, mis kokulu gıdılarını, kocaman göbeklerini severek geçirip; doğum kilolarının üç katına çıkışlarını büyük bir gurur ve keyifle izlerken, 1 ila 2 yaş aralığında kilo alışlarının yavaşladığını ama boylarının uzadığını fark etmek artık bebeklik dönemlerinin bittiğini gösteriyordu. Anneler her doktor kontrolünden sonra” Ayşe hanım bu ay 100 gr. eksiği var” dediklerinde “ takılmayın 100 grama, o çok sağlıklı ve yemeklerinde seçici olsa da yemek yeme problemi yok, artık bebeklikte oluşturduğu yağları oyunda enerji olarak kullanıyor” derdim. Gerçekten de çocuklar bir arada olduklarında yemek yeme sorunu olmuyor, yemiyorsa da ısrar etmek gerekmiyor. Çocukların beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, onların duygusal ve kas hareketlerindeki değişikliklerle de ilgi; mesela yürümeye başlayan bir çocuk merakla evi ve etrafı keşfetmek varken, durupta yemek yemez. Atıştırmak ister bu onun yoğun keşif programına daha uygundur . Baş ve işaret parmağı ile yeme 1. senenin sonuna doğru başlayan bir kas gelişimi olduğu için bebeğin yeme alışkanlığını da etkiler. Tabağından veya sizin tabağınızdan iki parmağını kullanarak yemek alma yeteneğini sever. Bebek bir gün çok iyi yiyip ertesi gün hiçbir şey yemeyebilir, bir gün severek yediği bir sebze yemeğini bir sonraki zamanda yemek istemeyebilir, bunlar çok normaldir. Onu zorlamayın ve yedirme konusunda rahat olun ve çocuğunuza bırakın, inanın o zaman çok daha iyi yiyiyorlar ve bundan çok hoşlanıyorlar. Onların ihtiyaç ve ruh hallerine göre tavır almaya çalışın, çok baskı herkesin yorulmasına ve yanlış beslenme alışkanlığına yol açabilir. Yiyeceklere kamuflaj yapmak, onları ödüllendirmek, oyunlar oynamak, “ bana bir lokma, sana bir lokma” atıştırmaları yapmak, “garajın kapısı açıldı, hoop içerde” gibi eğlenceli öğünler genelde işe yarıyor…

Bir buz kabı kullanarak içine renkli ve ilgisini çekecek lokmalık yiyecekler koyup, mesela küçük top köfte, küçük peynir parçacıkları, küçük küpler olarak dilimlenmiş avokado, muz tekerlekleri, küçük elma küpleri, yumuşak tutabileceği uzunlukta kesilmiş haşlanmış havuç dilimleri, katı küp şeklinde kesilmiş yumurta sarısı ve akı, bu yiyecekleri koyduğunuz kabı onun boyunda bir sehpa üzerine koyun ve ev keşfini yaparken sehpanın yanından geçtiği sırada duracak bir iki lokma atıştırıp keşfine devam için yola koyulacaktır. Burada çocuğunuza öğretmeniz gereken en önemli şey: boğulmasını önlemek için, ağzında yiyecek varken koşmasına ve oynamasına izin vermemektir. Eğer çocuk devamlı kaptaki yiyecekleri döküyor, yere atıyorsa , tek başına yemek için küçüktür ve beslenme sırasında yanında olmanız gerekir. 2 yaşındaki çocuklara kabın sehpanın üzerinde durması gerektiği, yere atılmayacağı ve kabın evin içinde taşınmayacağı öğretilebilir.Bir çocuğun yeme alışkanlığı davranışlarına da yansır, anneler çocuklarının davranışlarının sabahın son saatleri veya öğle sonlarında bozulduğunu söylerler.Farkında iseniz yemeksiz geçirilen en uzun zamanlarda davranışlar kötüleşmektedir. Atıştırmalar kan şekerinin azalıp, yükselmesini önlediğinden istenmeyen davranışların azalmasına da yardımcı olur.

Sevgiler, Ayşe Öner 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir