Haberler

Normal Doğum İle Başlayıp, Sezaryen ile Sonlanan Doğum Yolculuğu

Kadınların hayatında, şüphesiz en dönüştürücü deneyim doğumdur.Doğum sadece hamileliğin  fizyolojik olarak bitmesi demek değildir. Kadının vücudu ve ruhuyla yaşadığı hayatındaki en önemli deneyimdir.

Herkesin gebelik hikayesi “normal doğum” yapacağım diye başlar. Öyle değil mi hanımlar? Hadi itiraf edin… Her şeyden önce belirtmek isterim ki herhangi bir sağlık problemi olmayıp, sadece korkularından dolayı, gebeliğinin sonlarına doğru sezaryene öncelikle psikolojik geçiş yapan kadınlarımız için bu yazım…Tabii korkuda bir gerekçe aslında. Neticede telaşlı, her an kötü bir şeyin olacağı endişesi ile son haftaların geçiren anne adayı, zaten kafasında normal doğum eylemini sonlandırmış oluyor.

Ne yazık ki, zor geçen dramatik doğum hikayeleri bu korkuları tetiklemenin başında geliyor. Bir anne adayının, hamileliğini öğrendiği ilk günden etrafını sarmaya başlayan bu kötü kahramanlık hikayeleri anne adayının hafızasına kaydedilmeye başlıyor. Doğum sağlıklı, normal, fizyolojik bir doğa olayıdır. Ancak evrensel bir şartlanmışlık haline gelmiş doğum korkusunu arttıracak pek çok durum da var.Mesela çevremizde bize güven vermesi gerekenler daha çok korkmamıza neden olacak temennilerde bulunurlar.”Allah bir avazda doğurtsun, Allah kurtarsın” gibi…

Doğuma hazırlanırken okuduklarımız da hep ters gidecek şeylerden ve müdahelelerden bahseder, sağlık personelinin kullandığı dil korku yaratır.

Halbuki normal doğum, adı üstünde normal bir tabiat olayıdır.Korku gerçekliği ve sevgiyi gölgelerse işte o zaman acı çekersiniz.Kadınlar olarak ruhumuzda bebeklerimizi doğurmak ve onlara bakmak için tüm bilgi ve güç mevcut. Zamanın başlangıcından beri genetik kodlarımızda bu bilgi vardı ve hep var olacak.Ama sanıyorum bu bilgileri silmek üzereyiz.

Peki normal doğuma ruhen hazırlanmak ve kendimizi cesaretlendirmek için neler yapabiliriz ?

  • Öncelikle mutlaka ön yargılarımızdan kurtuluyoruz sevgili anne adayları. Kötü hikayelere kulaklarımızı tıkamayı 9 ay boyunca başarmak gerektiğini unutmayalım.
  • Beslenme alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirmemiz; hem psikolojik, hem de fiziksel açıdan bizim için oldukça önemli. Sebze, meyve, tahıl grupları, et, balık, tavuk gibi tüketmemiz gereken gıdalar dengeli bir şekilde menülerimize eklemeyi ihmal etmeyelim. İyi beslenen ve bilinen risklerden sakınan kadınlarda,gebelikleri süresince ve doğumda çok az komplikasyon görülmekte ve bu kadınlar dünyaya sağlıklı bebekler getirmektedirler.
  • Kaliteli nefes… Doğru nefes almak kendinize ve bebeğinize vereceğiniz en değerli hediyedir. Hamilelik sürecinde yaşanan fiziksel, metebolik ve ruhsal değişimlere uyum sağlamak için yapabileceğimiz en yararlı çalışmalar nefes egzersizleridir.
  • Hamilelik sırasında uygulanacak bazı fonksiyonel egzersizler, vücudunuzda ortaya çıkan değişikliklere uyum sağlamanızı kolaylaştırır.Doğum sırasında gevşemeyi ve vücudu kullanmayı öğrenmiş olmak doğumu kolaylaştırır ve doğum süresini kısaltır.
  • Meditasyon ve gevşeme çalışmalarında bebek ve anne arasındaki ilişkiyi derinleştirmek ve annenin ruhsal bedeniyle irtibata geçmesi sükunet içinde kalıp bebeği ve bedeni ile ilgili sezgileri alabilmesi ve bu sayede hamileliğin doğal süreçleri ile uyum içinde olmasını doğumun bir kutlama haline gelmesini sağlar.
  • Eşiniz, partneriniz, sevgilinizle birlikte;  hamileliğin süreçleri, doğum ve bebek bakımı hakkında daha fazla bilgilenmek, konu hakkında ilgili kitapları okumak, kurslara katılmak kendinizi bu sürecin getirilerine hazırlamak çok daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Her ne kadar doğum ile ilgili teorik bilgileri burada sizlere veriyor olsam da her doğumun kendine özgü ve benzersiz bir kişisel deneyim olduğunu unutmayın. Vücudunuz hamilelik boyunca kendini bu finale hazırlamaktadır. Ruhsal olarak da kendinizi hazır hissetmelisiniz.Bunun için özellikle doğuma yakın günlerde nefes egzersizlerini bolca tekrarlayın. Nefesiniz sezgilerinizi güçlendirecek, korkularınızla yüzleşerek onlardan kurtulma yollarını bulacak, doğum yolculuğunda bebeğinize ve size gereken oksijen ve enerjiyi verecek; böylece bebeğinizle sağlık, mutluluk ve neşeyle kucaklaşacaksınız.

Sevgiyle, hoşça kalın….

Ayşe Öner

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir