Haberler

Beslenme Kısırlık (Infertility) Sebebi Olabilir mi?

Beslenme, doğduğumuz an itibari ile büyümek, gelişmek , saglıgımızı korumak ve yasamımızı sürdürebilmek icin vücudun gereksinimi olan besin ogelerini yeterli ve dengeli bir sekilde tüketmektir. Son yapılan calışmalar, genetik bir bozukluğun ve kronik bir hastalığın olmadıgı durumlarda, kadınlarda ve erkeklerde kısırlık (infertility) durumunun alınan diyetle ve yasam tarzı ile iliskili oldugunu göstermiştir.

Kadınlarda ve Erkeklerde Beslenme ve Yasam Tarzına Bağlı Kısırlık (Infertility ) Sebepleri Nelerdir?

  • Saglıklı kilonun altında olmak (BMI<18)
  • Yüksek seviyede egzersiz yapmak
  • Yetersiz vücut yağı
  • Yuksek seviyede vucut yağı özellikle karın bölgesinde (obesite)
  • Diabet
  • Colyak Hastalıgı
  • Ilac kullanımı
  • Yuksek seviyede alkol tuketimi
  • Yetersiz antioksidan seviyesi
  • Oksidatif stres

Kadınlarda;

  • Anorexia nervosa, Blumia nervosa
  • Vejeteryan diyet
  • 35 yas ustu olmak
  • Demir eksikligi

Erkeklerde;

  • Ağır metal fazlalığı (civa, kadmium, kursun)
  • Cinko eksikligi
  • Vücutta Halojen fazlalığı (pestisit)
  • Yüksek düzeyde Soya içeren ürünlerin tuketimi

Obezite , Vücut Yağ Oranı ve Kısırlık

Obez bireylerde , yüksek miktarda oksidatif stresin yumurta ve sperm hucrelerinde hasara sebep oldugu tespit edilmistir. Yağ hücreleri tarafindan üretilen androgen, estrogen ve testesterone hormonları vücuttaki yağ oranlarına gore degisiklik gostermektedir. Obez kadınlarda; yüksek miktarda androgen, obez erkeklerde; dusuk miktarda testesteron (erkeklik hormonu) ve yüksek miktarda estrogen(kadınlık hormonu) saptanmıstır. Yağ hucrelerinin artısı ile hormon duzeylerinin degisikligi ureme sistemi metabolismasi icin cok onemlidir. Ayrıca, yapılan calısmalar; yağdan gelen kalorilerin % 20’sinden azını sağlayan diyetlerin genel olarak kadınlar arasında adet döngüsünü uzattıgını göstermistir.

Yüksek Düzeyde Egzersiz Yapmak ve Kısırlık

Gunde 3-4 saat spor yapan bayan sporcuları içeren calışmalar sonucunda (jimnastik, atlet, vücut gelistirme ve bale dascilari) ergenlik doneminde regl baslangic tarihinin gecikmesi ve ayrica yetiskinlerde mensturasyon dongusunun geciktigi veya uzadigi kaydedilmistir. Adet dongusundeki gecikmeler ve kisa sureli regl donemi hormonal ve metabolik degisiklikler , vucuttaki estrogen ve vucut yaglarinin eksikligi sonucu ortaya cikmaktadir.

Oksidatif Stres, Serbest Radikaller ve Kısırlık

Serbest radikaller hücrelerimizde DNA’ya, proteinlere ve lipidlere saldırarak zarar verir. Serbest radikallerin zararlı etkilerinden korunmak için hücreler bunları nötralize eden antioksidanlar üretmektedir. Serbest radikal oluşumu ile antioksidan savunma mekanizması arasındaki ciddi dengesizlige “Oksidatif Stres” adi verilir. Oksitleyicilerin yani serbest radikallerin dokularda veya hücrelerde antioksidanlardan fazla olduğu durumlarda oluşan oksidatif stres dokulara ve hucrelere zarar verir.

Oksidatif stres; sperm olgunlaşmasından döllenmeye, embriyo gelişimi ve hamileliğe kadar birçok fizyolojik süreçte yer alir.

Serbest radikaller , olgunlasmamis sperm hucrelerine saldirir ve bu, sperm hareketliliğini azaltır ve spermin bir yumurta ile kaynaşmasını azaltır. Ayrica kadinlarda yumurtlama azligina , birden fazla dusuk yapmaya sebebiyet verir. Oksidatif Stresin’in üreme üzerindeki bu olumsuz etkileri göz önüne alındığında, antioksidanların vucut icin onemini ve iyilestirici etkisini unutmamaliyiz.

Vejeteryan Kadınlarda; Düzenli olarak bitkisel bazlı, az yağlı diyetler tüketen vejeteryan kadınların, diyetinde et tüketenlere gore düzensiz adet döngüsüne sahip olma olasılığı daha yüksek olduğu çalısmalarla ispatlanmıştır.

Peki Hangi Besinler Erkek ve Kadınlarda Dogurganlıgı Arttırır?

Antioksidanlar: Yüksek antioksidan alımlarının, kısır kadınlarda oksidatif stres düzeylerindeki iyileşmelerle ve erkeklerde sperm olgunlaşması, hareketliliği, konsantrasyonu, azalmış DNA ve kromozom hasarı artışı ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

Sebze ve meyvelerde E vitamini, C vitamini, beta karoten ve selenyum ve antioksidan bakımından zengin pigmentler gibi antioksidanların alımı, kadınlarda ve erkeklerde doğurganlıkta önemli rol oynamaktadır.

Selenyum: Selenyum vücudumuzun üretmediği, dısardan besinlerle almamız gereken esansiyel bir mineraldir. Guclu bir antioksidandır ve vücuttaki saglıklı hucrelere zaran veren oksidatif stresin azalmasında yardımcı olurlar.

Inek, tavuk ve hindi eti

Aycicek cekirdegi ve brezilya ceviz

Orkinos, tuna balıgı, yengec ve karides

Yumurta

Evitamini: Yağda çözünen bir moleküldür. Serbest radikalleri nötralize ederek ve hücre zarlarındaki serbest radikal hasarını önleyen güçlü antioksidan özelliklerine sahiptir.

Badem, Findik, Yer Fistigi, Aycicek cekirdegi, Badem

Avakado, Kivi

Ispanak, Tatli Patates, Brokoli,

Cvtamini: C vitamini, sitrik meyvelerde, taze meyve ve sebzelerde bulunan antioksidan özelliklere sahip suda çözünür bir vitamindir. Çok sayıda çalışma, C vitamini takviyesinin sperm fonksiyonu üzerindeki etkisinin pozitif sonuclarini gostermistir.

Cilek, kivi, portakal, ananas, limon, mandalina, portakal

Ispanak, yesil biber, kirmizi tatli biber, domates, brokoli

Avitamini: Hücre zarlarının bütünlüğünü korumak için gerekli doğal olarak oluşan antioksidanlardır. Karotenoid eksikliği, sperm hareketliliğinin azalmasına ve erkeklerde kısırlığa neden olabilir.

Hayvansal Retinol: Sut, yumurta , ciger ve kirmizi et

Bitkisel Beta-Caroten; Balkabagi, Havuc, patates, brokoli

Çinko: Oksidatif stresin azaltılmasında, sperm olgunlaşmasında ve testosteron sentezinde önemli rol oynar . Uremede çok önemli bir rolu vardir. Erkeklerde daha düşük çinko durumunun daha düşük sperm kalitesi ve sperm konsantrasyonları ve anormal sperm şekilleri ile ilişkili olduğu bulunmuştur.

Peynir,

Istiridye, Yengeç, Balık

İnek eti, karaciğer

Bulgur, 

Nohut, siyah fasulye ve tum baklagiller

Mantar, avakado ve kuru üzüm

Badem, ceviz

Baklagillerdeki aşırı fitat, çinko emilimini azaltır. bu nedenle pisirilmeden once en az 24 saat suda bekletilmesi fitat enzimini azaltmak icin onemlidir.

Ayrıca;

B2vitamini:

Sut, peynir, yogurt ve yumurta

Balık, tavuk ve kirmizi etlerde

B6vitamini: B6 eksikliginde anemia olusmasinda etkilidir ve kirmizi kan hucrelerinin yapiminda rol oynar. Vücutta en çok hayvansal ürünlerden emilir. Somon, tuna baliği, hindi, tavuk, ceviz ve findik en onemli kaynaklarıdır.

B9vitamini: Folat ozellikle hucre tamiratını ve buyumesini destekler.

Kurubaklagiller; mercimek, kuru fasulye

Koyu lifli sebzeler; ıspanak, bezelye

Tahıllarda; tam tahıllı ekmek, bulgur

B12vitamini: Sperm uretiminde ve saglıklı kırmızı kan hucreleri yapımında çok etkilidir. Encok hayvansal gıdalarda bulunur. Kabuklu deniz urunleri ve baliklarda, tavuk ve kirmizi ette bolca bulunur. Hayvansal gida tuketmeyen vejeteryan beslenen kisilerin takviye vitaminB12 almasi cok onemlidir.

Demir: Vucutta oksijen tasiyan kirmizi kan hucrelerinin uretilmesi icin cok onemli bir mineraldir. Eksikliginde anemi gorulur. Hayvansal gidalardan alinan besinlerin vucutta emilimi daha yuksektir. Demir icerikli bitkisel gıda tüketiminde Cvitamini içeren besinlerin birlikte alınması, demir emilim oranını arttırır.

Kırmızı et, tavuk ve balıklarda

Ozellikle mercimekte ve ve koyu yapraklı sebzelerde bolca bulunur.

Omega3 yag asitlerinden zengin beslenme de kısırlıgın beslenme ile tedavisinde onemli rol oynamaktadir. Ozellikle hamilelik oncesinde haftada 3 kere doymamis yag iceren balık tüketmek vücut saglıgı icin cok onemlidir.

  • Hazır gıdalardan ve margarin gibi trans yağlardan uzak durmak 
  • Mevsiminde ve mumcun oldugunca naturel veya organik sebzeler kullanmak
  • Saglıklı yağlar kullanarak (zeytin yağı)  evde yemek pişirmek
  • Sigara ve alkol tüketimini azaltmak
  • Nefes egzersizi ya da yoga gibi hafifi egzersizler veya gunde en az 30 dakikalık yürüyüş yaparak bol bol oksijen almak

gibi hayatımıza katacagımız basit değişiklikler ile kendimiz ve ailemiz icin daha saglikli bir hayata geçiş yapabiliriz.  

Beslenme konusundaki çalısmalar gösteriyor ki yediğimiz her gıda aynı zamanda bizim ilacımız. Dogru ve dengeli beslenmeyi alıskanlık haline getirmek, cocuklarımıza saglıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak, ileride yasanacak bircok hastalıgın onune gecebilmemize yardımcı olacaktır.

Diyetisyen

Gonca Tanguner Yuksel

[email protected]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir