Haberler

2 Yaş Sendromu !

Bebeklikten çocukluğa geçişin, zor dönemlerin başlangıcı 2 yaş… Biz de Mira Naz’da –Bu çocuğa ne oluyor ya böyle? diye; anlam veremediğimiz hareketler karşısında bir sürü cümle kuruyorduk!!! Ama sonunda öğrendik ki bu süreçten bir mantık beklememek gerekir. O da hem fiziken, hem ruhen yaşadığı bu geçişi nasıl ifade edeceğini bilemediği için bu anlamsız davranışlar dizisini sergiliyor. Ama itiraf edin anneler, babalar… Saçınızı başınızı yolduğunuz, ne yapacağım ben şimdi diye hayıflandığınız, galiba delirmek üzereyim diye düşündüğünüz çok an yaşamışsınızdır. Biz de bu dönemlerde uzman klinik psikolog Burcu Gençer’in kapısını çok çaldık. Şimdi size özellikle sendrom dönemlerinde ağladığı zaman; ki bu ağlamalar çoğu zaman anlamsız ve manasız oluyor, çocuğunuza kesinlikle kurmamanız gereken cümleler ve nedenlerini Burcu Gençer’in kaleminden aktarıyor olacağım. İnsan doğru davrandığını bildiği zaman, çocuğuna sergilediği davranışlar karşısında bilinçli olduğu zaman her şey daha kolay oluyor:

İşte 2 Yaş sendromunda ağlayan çocuğunuza kurmamanız gereken 4 cümle :

Şuna bakın, bebek gibi ağlıyor.

Ağlama bir duygu ifadesidir. Yaşadığı zorluklara başa çıkma becerileri henüz tam gelişmemiş çocuğunuzun en sık kullandığı kendini ifade yöntemidir. Üzülünce, sinirlenince, hayal kırıklığına uğrayınca hatta korkunca bile ağlar çocuklar. Dili daha etkili kullanmayı öğrenince, duygularını ağlamak yerine konuşarak ifade edebilmeyi becerince, tüm bu olumsuz duygularla baş edecek yeterli tecrübeye ulaşınca ağlamalar da mutlaka sona erecektir. Anne babaların ağlamayı durdurmak için söyledikleri bu cümle çocukları yetersiz, beceriksiz hissettirdiği gibi, onunla dalga geçtiğinizi düşündürecektir. Aksine, bizlerin görevi onları anlamak ve başarabileceklerine dair güvendiğimizi hissettirmek olmalı. Ağladığı için bir çocukla alay etmenin, boyu kısa olduğu için dalga geçmekten pek de bir farkı yok.

 Ağlarsan senle konuşmam

Çocuklarımızın ağladığını duymak bizler için pek çok farklı sebepten zor. Özellikle 2 yaş döneminde sıkça rastladığımız bu ağlama durumlarında, her yolu deneyip çaresiz kalan ebeveynlerin en sık kullandıkları cümle bu oluyor maalesef. İşe yaradığı ve ağlamayı durdurduğu oluyordur elbette. Ancak verdiğiniz mesaj, uzun vadede işleri daha da zorlaştırabilir. Bu cümleyi kurduğunuzda, çocuğunuz aslında şunları da duyuyor:

  • Seni olumsuz duygularınla kabul etmiyorum.
  • Ancak istediğim gibi davranırsan seninle iletişim kurarım.
  • Ağlayan çocuklar sevilmez.

Ağladığı zamanlarda onunla iletişimi kesmek yerine, yaşadığı sıkıntıyı anladığınızı söyleyin.

Bir daha böyle yaparsan seni hiçbir yere götürmem

Hırsla söylediğimiz bu cümle aslında yersiz bir tehditten başka bir şey değildir. Ebeveynlikte önemli becerilerden biri yapamayacağınız şeyleri vaad etmemek. Olumlu veya olumsuz, yapmanız mümkün olmayan şeyleri yapacağınızı iddia ettiğinizde çocuğunuzun sizle kurduğu güven ilişkisi zedelenir. Amacınız sıkıntı yaratan davranışı değiştirmek, ona ömür boyu ceza vermek değil unutmayın.

Ne yaramaz/kötü/şımarık bir çocuk oldun sen böyle!

Çocuklar çok iyi birer gözlemci olmalarına rağmen, yorumlama becerileri oldukça yetersizdir. Hayatlarında en çok güvendikleri ebeveynlerinin söylediklerini genelde sorgulamadan içselleştirme eğilimindedirler. Ne de olsa onlara göre biz büyükler her şeyi biliriz. Sordukları her soruya cevap verebildiğimize göre, söylediğimiz her şey doğrudur. Bu yüzden sizin bir anlık öfkeyle ağzınızdan çıkıveren böyle bir cümle, çocukların zihinlerinde tek gerçektir. İnsanın kendisi ile ilgili algısı bu küçük yaşlardan itibaren gelişmeye başlar. Çocuğunuz ne kadar yanlış davransa da, onu etiketlemekten kaçının. Kişiliği ile ilgili değişmez sıfatlar kullanmak yerine, yaptığı davranışa odaklanmaya çalışın.

Sorularınız için : [email protected]

Sendromu hafif atlattığınız neşeli günler ,sevgiler 🙂

 

Check Also

5. Gün Diyet Listesi

SABAH          09:00 / 09:30 3 Kaşık Yulaf 1 Armut Rendesi Tarçın Keten Tohumu Badem Sütü …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir